Page 5 - dergi yayın ve iletişim
P. 5
Aşık Veysel:
Gönül Gözüyle
Görülen Bir Hayat
23 Ekim 1894 tarihinde Sivas’ın
Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan
köyünde dünyaya gelen Veysel Aşık Veysel’in şiirleri, yalnızca
Şatıroğlu, daha sonra tüm duygusal bir ifade değil; aynı zamanda
Türkiye’nin tanıdığı Aşık Veysel’e bir bilgelik taşıyıcısıdır. Onun
dönüşecekti. Veysel doğduğu sözlerinde, Anadolu’nun yüzyıllardır
süregelen sözlü kültürü, felsefesi ve
topraklar gibi sade ama o dünya görüşü yatar. Şiirlerinde aşkı,
topraklar kadar derin bir ölümü, yaşamı, doğayı ve insanı işler.
karaktere sahipti. Henüz 7 Ancak bunu yaparken kullandığı dil son
yaşındayken geçirdiği çiçek derece yalındır. Bu sadelik, onun
hastalığı sonucu sağ gözünü, eserlerini hem halk için anlaşılır hem
de edebiyat dünyası için derinlikli kılar.
ardından geçirdiği bir kaza
nedeniyle de sol gözünü kaybetti. "Benim sadık yârim kara topraktır"
Bu trajik olay, onun hayata Bu mısra hem doğaya olan bağlılığı
bakışını ve sanata yönelişini hem de ölümle barışık bakış açısını
belirleyecek en büyük kırılma özetler. Toprak, Veysel için sadece bir
noktası oldu. varış noktası değil; aynı zamanda
yaşamın kaynağı ve varoluşun
anlamıdır.
Kör olması, Aşık Veysel’in
hayattan elini çekmesine neden
olmadı. Aksine, iç dünyasını
keşfetmeye başladı. Dış dünyanın
renklerini göremeyen küçük
Veysel, sazla tanışınca
gönlündeki sesleri dile getirme
imkânı buldu. Babasının ona
aldığı bu enstrüman, adeta
kaderini değiştirdi. Bu halk sazı,
onun ömrü boyunca en sadık
dostu olacaktı. 2