Page 30 - dergi yayın ve iletişim
P. 30
MEVZU
Türk “Türk mitolojisi:
Bozkırın ruhu,
Mitolojisi efsanenin kökü!”
Göktürkler ve Mitolojinin Resmi Kimlik Kazanması (6.–8. yüzyıl)
Göktürkler döneminde mitolojik unsurlar, yazılı kaynaklara da geçmeye başladı. Orhun Yazıtları’nda Tengri’nin
Türk milletine yeryüzünü koruma görevi verdiği açıkça belirtilir. Bu dönem, mitolojik düşüncenin devlet
ideolojisine yansıdığı bir evredir.
Tanrı-Kağan İlişkisi: Hakan, Tanrı tarafından seçilmiş bir liderdir. Bu, iktidara kutsallık kazandırmıştır.
Ruhlar Alemi ve Üç Katlı Evren: Gök (Üst Dünya), Yer (Orta Dünya) ve Yeraltı (Alt Dünya) olmak üzere üç
katlı evren anlayışı bu dönemde sistemleşmiştir.
Uygurlar ve Maniheizm – Budizm Etkisi (8.–10. yüzyıl)
Uygur Türkleri, Maniheizm ve sonrasında Budizm’i benimseyerek farklı dini ve mitolojik
motiflerle tanıştılar. Bu dönemde mitolojiye daha fazla kozmik ögeler, ahiret ve karma inancı
gibi unsurlar girdi.
Işık ve Karanlık: Maniheizm’in etkisiyle iyilik ve kötülük kavramları daha keskin ayrımlarla
anlatıldı.
Yeni Tanrılar ve Ruhlar: Eski Tengrici anlayışla yeni dinlerin sembolleri harmanlanarak,
zengin bir mitoloji dokusu oluştu.
İslamiyet'in Kabulü ve Mitolojinin Dönüşümü
(10. yüzyıldan sonra)
10. yüzyıldan itibaren Karahanlılar ve diğer Türk boyları İslamiyet’i benimsedikçe,
eski mitolojik öğeler yeni dini anlayışla bütünleştirilmeye başlandı.
Dede Korkut Hikâyeleri: Eski Türk mitolojisinin İslam öncesi unsurlarını İslamî
ögelerle birlikte barındıran eşsiz bir kaynaktır. Alp tipi kahramanlar, devler,
periler, efsanevi canavarlarla mücadele gibi ögeler dikkat çeker.
İslamî Sentez: Bozkurt, Ergenekon, Tengri gibi kavramlar yavaş yavaş yerini
İslamî motiflere bıraksa da, halk anlatılarında yaşamaya devam etti.
Anadolu’da Mitolojinin İzleri ve Halk Kültürü
(11. yüzyıldan günümüze)
Anadolu’ya gelen Türk boyları, buradaki yerel kültürlerle kaynaştı. Eski mitolojik
ögeler masallarda, efsanelerde, halk hikâyelerinde yaşamaya devam etti.
Alkarısı, Gulyabani, Hızır, Kırklar: Eski Şamanist ruhlar ve doğaüstü varlıklar,
Anadolu’nun halk inançlarında farklı isimlerle varlıklarını sürdürdü.
Kutsal Dağlar ve Sular: Eski Türklerin kutsal yer anlayışı, Anadolu’daki yatır,
ziyaret, türbe gibi geleneklerde kendine yeni formlar buldu.